Bizi ilk gördüğünde gözlerini sıkıca yumarak utanma
hissinden kurtulmaya çalışan ufak bir dostumuzu kendimize ısındırmaya çalışıyorduk.
Dostumuz üç yaşına yeni basmış ve sünger gibi gördüğü her şeyi emiyor. Her
hareketi, duyduğu her şeyin taklidini yapıyor, bazen taklidini yaptığı şeyleri
anlıyor bazen anlamıyor izlenimi veriyordu.
İlgisini çekmek için televizyona çıktığımı söyledim.
Anlamadı. Sonra kardeşim “Ağabey televizyonda” dediği zaman hemen başını
arkasında duran televizyona çevirdi.
Diğer bir olay, telefonda kendi resmi gösterilince
ufak dostumuz parmağıyla kendi resmini işaret ederek kendi ismini söyledi. Bu
kim denildiğinde kendi ismiyle cevap veriyordu. Mesela yetişkin bir kişiye “Bu
kim?” diye kendi resmini gösterseniz, o kişi “Ben” diye cevap verir. Kendi
ismini söylemez. Burada ufak dostumuzun ona resmi gösterilince ben dememesini
çocuklarla uğraşan bir dostum iyi çözdü. Ufaklık şöyle düşünüyor olabilirdi
“Ben benim. O benim resmim”. O yüzden resmi gösterirken kendi adını söyleyerek
resmi işaret ediyordu.
No comments:
Post a Comment